- mal
- 阿́ is.1. 财产, 产业, 财富: \mal sigortası 财产保险 \malların müsahedesi 法́ 没收财产 baba \malı 祖遗的财产, 遗产 gayrimenkul \mal 法́ 不动产 maddî \mallar 物质财富 menkul \mal 法́ 动产 Bu ev arkadaşımın malıdır. 这房子是我朋友的财产。Şuradaki taşlar kimsenin malı değildir. 那儿的石头并不是属于哪个人的财产。2. 大家畜, 大牲畜, 大牲口; 畜群: Bu akşam mal geç kaldı. 今天畜群回来晚了。3. 商品, 货物: \mal bilgisi 商品学 \mal çeşidi 商品的种类 \mal mübadelesi 没收商品 istihlâk (或 tüketim, yoğaltım) \malları 消费品, 消费商品 sanayi \malları 工业商品 tüccar \malı 商品 yerli \mal 本地产的商品4. 转́ 卑劣的人, 卑鄙的人, 畜生, 货色: Bula bula bu malı mı buldu arkadaşlık edecek? 找来找去他就找了这么个货色做朋友吗? Onun ne mal olduğu yüzünden belli. 从他脸上就能看出他是个什么样的家伙。Hâdiseler, bir zamanlar omuzlarda taşınan politikacıların maskelerini düşürdü, içyüzlerini, ne mal olduklarını gösterdi. 这些事件撕下了我们以前喜欢的那些政治家的假面具, 暴露了他们的真面目, 展示了他们究竟是些什么货色。5. 转́ 钱, 收入6. 转́ 大麻, 毒品7. 转́ 美女, 美人儿: Mala bak! 瞧这美人儿!◇ \mal ayrılığı 法́ 财产划分, 共用财产的分割(如夫妻的) \mal birliği (或 ortaklığı) 财产共有 \mal bulmuş (Mağribi) gibi (olmak) 高兴得忘形, 感到非常愉快, 高兴得像是找到了金矿一样, 高兴得像是发了大财一样: İki gün yolculuktan sonra suya ulaşınca mal bulmuş Mağribi sevindiler. 经过两天的长途跋涉, 一到了有水的地方, 他们高兴得像是发了大财一样。\mal bulmuşa dönmek 高兴得忘形, 感到非常愉快, 高兴得像是找到金矿一样, 高兴得像是发了大财一样 \mal bulmuş Mağribiye dönmek 高兴得忘形, 感到非常愉快, 高兴得像是找到了金矿一样, 高兴得像是发了大财一样 \mal canlısı 吝啬鬼, 守财奴; 贪财者, 贪赃者 -e \mal edilmek 被侵占; 被剽窃; 归…所有: esnaf mülkiyetinin büyük kapitalistlere mal edilişi 小手工业者的财产被大资本家侵吞 \mal edinmek 1) 发财, 变富; 成为业主, 成为物主 2) 攫取, 据为己有; 侵占; 剽窃 (-i, -e) \mal etmek 1) 攫取, 侵占; 剽窃: bir şeyi üstüne (或 kendine) \mal etmek 把某物据为己有 Kesinlikle, başkalarının fikirlerini bilgisayarla çalıp kendinize mal etmeyin. 你绝不要通过计算机剽窃他人的思想。 2) 购买: ucuza \mal etmek 廉价购买 Tanesini on bin liraya mal ediyor. 他以1万里拉一个的价钱买下了。 3) 使成为某人的财产: millete \mal etmek 使成为民族的财产 4) 忧虑, 担心; 关心, 想知道; 感兴趣 (üzerine) \mal etmemek 不注意, 不关心, 不重视 \mal gözlü 财迷 \mal kaldırmak 获得财富, 得到收成: Kendisi şu kadarcık tarla sayesinde ancak akşamları bir kaşık sıcak çorba içecek kadar mal kaldırabiliyor. 靠这么点田地所得到的收成, 仅仅够他自己每天晚上喝一勺热汤。\mal kapatmak 垄断货物 \mal melâl 零碎用品, 家具什物, 全部家产 \mal meydanda 真相大白, 无可争辩, 不容置疑 \mal mülk 财产, 产业, 财富: Mal mülkü duman olmuş, hiç bir şey kalmamış. 他的财产全完了, 一点儿也没剩下。\mal mülk sahibi 富裕的, 有财产的, 富有的 -e \mal olmak 1) 其代价为, 付出代价; 花费: dünya kadar paraya \mal olmak 花费难以置信的钱财 neye \mal olursa olsun 不惜任何代价 pahalıya \mal olmak 付出很高的代价 ucuza \mal olmak 付出很小的代价 Avcılık hayatına mal oldu. 狩猎使他付出了生命。Kaça mal oldu? 花了多少钱? 2) 喜欢(某物、某地): Mecliste bağımsızlar henüz tamamıyla bu partiye mal olmamışlardı. 无党派议员们并不完全喜欢这个党。 3) 不愧为, 值得, 当之无愧地是: tarihe \mal olmak 值得载入史册 \mal para 钱, 货币 \mal sahibi 所有者, 物主; 富人; 当家人: Şu soysuza bak, mal sahibi olunca beni kapı dışarı atacakmış. 你要当心那个卑鄙小人, 要是让他当了家, 他会把我赶出家门的。\mal sandığı 国库 \mal varlığı 家产, 家业, 所有的财产 \mal yapmak 变富, 成为有钱人, 发财 \mala el koymak 法́ 扣押财产, 管制财产 \malı götürmek 做成大生意, 赚大钱 \malı \malına 以成本价 \malın gözü 1) 口́ 臭名远扬的坏蛋 2) 轻薄的, 轻佻的, 淫荡的, 水性扬花的 3) 一级商品, 优质品, 好东西 \malına para almak 卖钱, 换钱, 变卖◆ Mal adama hem dost hem düşmandır. 钱财对人来说是福也是祸。Mal canın yongasıdır 钱财是人的心头肉。Mal malı çeker. 钱能生钱。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.